PKK & YPG Terör Örgütünün Silahlanma Trendleri ve Terörle Mücadele Stratejisine Dair Siyasa Önerileri

LinkedIn

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın

PKK & YPG Terör Örgütünün Silahlanma Trendleri ve Terörle Mücadele Stratejisine Dair Siyasa Önerileri

Dr. Can Kasapoğlu, EDAM Savunma & Güvenlik Direktörü

Sinan Ülgen, EDAM Başkanı

 

Örnek Veri Tabanı Hazırlayanlar:

Zeynep Başaran, EDAM Genel Sekreteri

Sine Özkaraşahin, Araştırmacı

Oğul Tuna, Araştırmacı

YÖNETİCİ ÖZETİ

  • Suriye İç Savaşı ile birlikte, PKK & YPG terör örgütü, silahlı kapasite bakımından ‘hibrit harp’ olarak kategorize edilen, yeni ve Türkiye’nin milli güvenliği için tehlikeli bir aşamaya geçmek üzeredir. Gerekli ve bütünlüklü bir terörle mücadele stratejisi ile kontrol edilemez ise, terör örgütünün – taktik balistik füze ve roket envanteri dışında – Lübnan Hizbullahı ya da Hamas gibi asimetrik aktörler benzeri bir muharip kabiliyet geliştirmesi olasıdır.
  • Özellikle, personel tarafından kullanılan hava savunma sistemleri (MANPADS), güdümlü tanksavar füzeleri (ATGM) & diğer anti-tank silahları ve mini insansız hava araçları etrafında şekillenen söz konusu kabiliyet, konvansiyonel ordular için ciddi bir tehdittir.
  • Gelinen durumda çatışma trendleri ve envanter takibi kritiktir. RPG-30 tanksavar silahı, SA-25 Verba MANPADS gibi oyun-değiştiricilerin – anılan silahların, açık-kaynaklı istihbarat verileri çerçevesinde, henüz PKK & YPG terör örgütünün envanterinde olmadığı değerlendirilmektedir – terör örgütünün eline geçmesinin engellenmesi kritik önemdedir.
  • 1990’ların başında, Birinci Körfez Savaşı ile birlikte Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimi güçleri envanterinin kontrolden çıkması, PKK terör örgütünün muharip kapasitesinde vahim bir artışı beraberinde getirmiştir. Benzer bir durum, 2010’lu ve 2020’li yıllarda, Suriye İç Savaşı ile birlikte, Türkiye’ye komşu bir diğer Arap Baas rejimi etrafında şekillenmektedir. Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri envanterinin kontrolden çıkması – aynı zamanda Suriye Muheberatı ile PKK arasındaki ilişkiler, Suriye’ye akan silah karaborsası ve IŞİD ile mücadele çerçevesinde PKK ile organik bağı olan gruplara yapılan silah transferleri, örgütün silah kapasitesini daha önce hiç olmadığı bir boyuta taşımıştır. Halihazırda Irak’ta yürütülen Pençe-Şimşek & Pençe-Yıldırım Harekatı ile ele geçirilen silahlar, bahse konu çerçevede anlamlı bir emaredir.
  • PKK’nın terör faaliyeti, özellikle 1990’lı yıllarda, Türkiye’nin askeri kapasitesinde sistemik bir dönüşümü gerektirmiştir. Belirtilen dönemde, Soğuk Savaş yıllarının ağır muharebe kuruluşundan tugaylar etrafında şekillenen daha esnek bir muharebe kuruluşuna geçilmesi, döner-kanatlı platformlar ile uçar-birlik yeteneklerinin geliştirilmesi, özel harekat birliklerinin teşkil edilmesi ve etkin kullanımı, sistematik sınır-ötesi harekatlar gibi birçok önlem, 1990’lı yılların sonundaki askeri başarıyı beraberinde getirmiştir. Öte yandan, 2020’li yılların hibrit harp çerçevesindeki terör ortamı, temel parametreleri itibariyle, 1990’lı yılların düşük yoğunluklu çatışma zemininden oldukça farklıdır.
  • Gelinen aşamada, terör örgütünün elindeki hibrit harp kapasitesi, sadece askeri ekipman değil, konsept ve harekat tasarısı alanında da yenilikleri beraberinde getirmektedir.
  • İncelemeye konu milli güvenlik tehdidi ile mücadele için,

 

  1. PKK terör örgütü ile ‘kapasite odaklı’ bir mücadele stratejisinin benimsenmesi,
  2. Hibrit harp konseptlerine dayalı terör faaliyetinin akamete uğratılması amacıyla, taktik önem arz eden silah sistemlerinin ve tedarik ağlarının hedef alınması,
  3. Terör örgütünün geliştirmekte olduğu drone programının ve kritik militan kapasitesinin etkisiz hale getirilmesi gerekmektedir.
  • Ayrıca, bölgesel çatışmaların doğru izlenmesi, önümüzdeki on yıllar için kritiktir. Açıkçası, 2006 Lübnan Hizbullahı – İsrail Savunma Kuvvetleri çatışmasının doğru analiz edilmesi, Türkiye’nin Suriye’de karşılaştığı tehdit ortamını bir sürpriz olmaktan çıkarabilirdi. Önümüzdeki dönemde benzer sorunlar ile karşılaşılmaması için, Türkiye’nin, konuya ilişkin geniş kapsamlı bir stratejik analiz & açık-kaynaklı istihbarat birikimi geliştirmesi elzemdir.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın